top of page
Yazarın fotoğrafıSural Çiftliği

Sural Çiftliği' ne Yakın Gezilecek Yerler

Güncelleme tarihi: 16 Ara 2021

1-Ayvalık



Geçmişte Kydonia ismi ile bilinen ve köklü bir geçmişi olan Ayvalık’ın, milattan önce 330’lü yıllara kadar inen geçmişi, Bizans ve Roma uygarlıklarının sona ermesinin ardından 15. yy. ortalarında Osmanlı İmparatorluğu egemenliğini yaşamış. Ayvalık I. Dünya Savaşı'nın ardından İzmir'in işgal edilmesi ile beraber 29 Mayıs 1919'da Yunan hükmüne girmiş ve işgal edilmesinin akabinde Anadolu'daki ilk kurşun olayı 172. Alay Komutanlığı'nda görev yapan Yarbay Ali Çetinkaya tarafından ateşlenmiş. Bu işgal 15 Eylül 1922'ye kadar devam etmiş ve 24 Temmuz 1923'de imzalanmış olan Lozan Antlaşması'nda dile getirilen Türkiye-Yunanistan Nüfus Değişimi gereğince, Makedonya, Girit ve Midilli Adası'ndaki Türkler ilçeye yerleşmiş.

Ayvalık hakkında, kültür çeşitliliğinin yanında doğanın tüm güzellikleriyle bezenmiş, doğayla tarihin iç içe geçtiği, benzersiz güzellikte bir ilçe demek yanlış olmaz. Sanat yönünden de zengin bir çeşitliliğe sahip olan Ayvalık’ta, dini ve sivil mimarinin en özgün, en karakteristik örneklerini görmek mümkün. Büyük bir kısmı yıkılmış olmasına karşılık, ayakta kalmış olan Ayvalık Kliseleri, kentin tarihsel yapısına da katkıda bulunan eserler arasında yer alıyor.

Ayvalık, Küçükköy ve Altınova belediyelerine ek olarak 16 köye sahip. İlçe halkını Lozan Antlaşması gereğince Midilli Adası, Makedonya ve Girit bölgesinden gelmiş olan Türkler oluşturuyor. Kış aylarında geniş bir kasaba nüfusuna sahip olan beldede, yaz döneminde turizmin de etkisi ile birlikte nüfus oranı oldukça yükseliyor.

Ayvalık'ta turizm, ilçenin ekonomisinde önemli bir yere sahip. Turizm olanakları açısından zengin seçeneklerin bulunduğu ilçede Şeytan Sofrası başta olmak üzere pek çok doğal güzelliğin yanında, özellikle tarihi Rum evlerine dayanan kültür turizmi de oldukça gelişmiş durumda. Ayvalık'ın merkezine yaklaşık 8 km uzaklıktaki Sarımsaklı beldesi mavi bayrak ödüllü plajları nedeniyle tercih edilirken diğer bir Ayvalık beldesi olan Cunda Adası'nda ise deniz, doğa ve tarih iç içe.

Akdeniz şehir mimarisinin oluşturduğu eserler ve bu inşaların çevrelediği denize dik inen taş sokaklar, Ayvalık’ın benzersiz görüntüsüne en büyük katkıyı sağlayan detaylar.


Ayvalık’ta Gezip Görülmesi Gereken En Popüler Yerler:


1. Ayvalık Çarşısı & Tarihi Ayvalık Evleri

2. Cunda Adası

3. Şeytan Sofrası

4. Sarımsaklı Plajı

5. Ayazma Kilisesi


Kemal Paşa Mahallesinde yer alan Ayazma Kilisesi bölgenin en önemli tarihi yapılarından. Faneromeni Kilisesi kilisesi olarak da bilinen yerin adı “Kutsal Su” kelimesinden geliyormuş. Efsaneye küçük bir kız her gece rüyasında Meryem Ana’yı görür. Meryem Ana sürekli bir noktada durur ve oradaki kaynaktan çıkan sudan içer, küçük kıza da suyu işaret edermiş. Bu rüya kent meclisinde anlatıldıktan sonra küçük kızın rüyasında gördüğü bu yere gelinir ve yapılan kazı sonrasında topraktan su fışkırır. Buraya bir kilise yapılır ve bu olay nedeniyle kiliseye bu isim verilir. Neo Klasik üslupla 1890 yılında yapılan kilisenin inşasında bölgede has malzeme olan sarımsak taşı kullanılmış. Tarih boyunca bir dönem zeytinyağı fabrikası olarak kullanılan bu yapıya dönem dönem eklemeler de yapılmış. Günümüzde ise müze haline getirilmek için kamulaştırılmış.


6. Saatli Camii (Agios Yannis Kilisesi)

7. Taksiyarhis Anıt Müzesi

8. Badavut Sahili

9. Çınarlı Camii (Alibey Cami)

10. Küçükköy (Yeniçarohori)

11. Güler Pastanesi

12. İmren Pastanesi

13. Hamidiye Camii




2-Cunda Adası


Balıkesir’ in Ayvalık ilçesine bağlı, irili ufaklı 22 kadar adanın en büyüğü ve yerleşime açık olan tek ada Cunda Adası’ dır. Türkiye’ nin Ege Denizi’ndeki dördüncü büyük adası olan Cunda’ nın bir diğer adı ‘’ Ali Bey Adası’’dır. Ada bu adı, Kurtuluş Savaşı’nda padişahın ‘’Yunanlıların teslim olun’’ emrine karşı gelerek, silahlı mücadeleye başlayan ilk birliğin kumandanı Yarbay Ali Çetinkaya’ dan alır. ‘’Cunda’’ kelimesi sanılanın aksine Yunanca değildir. Adanın Yunanca adı ‘’ kokulu ada’’ anlamına gelen ‘’Moshoni’’dir. Cunda ise yelkenli gemilerin yatay sereni için kullanılan ‘’Yund’’ sözcüğünün değişimiyle ortaya çıkmıştır.

Ayvalık’ın gözbebeği olan Cunda Adası, renkli kültürü, sarımsak taşı tarihi evleri, tarihi dokusunu oluşturan Taksiyarhis, Agios Yannis ve Panaya Kiliseleri, incecik kumlu mavi bayraklı cennet plajları, sahil boyu Ege’nin en leziz tatlarını sunan restoranları, doğal güzellikleri ve masmavi deniziyle cennetten bir köşeyi andırmaktadır.

Buraya gelmişken, taptaze otların, kekikli sepet peynirlerinin, Ayvalık zeytinlerinin, meyvenin, sebzenin en güzelini bulabileceğiniz bir şenlik alanına dönüşen cumartesi pazarını gezin. Kahvaltınızı, tadını özel unundan alan ve sosis, sucuk, kaşar, turşu gibi bol malzemeyle yapılan Ayvalık ve Cunda’ya özel Ayvalık tostuyla yapın.

Türkiye’nin en büyük tabiat parkı olan Ayvalık Adaları Tabiat Parkı'ndaki 10’ar kilometrelik parkurlarda yürüyün veya bisiklete binin. Ada Camping’de Midilli Adası’na karşı, Patriça, Ortunç plajlarında ve Çataltepe’de denize girin.

Cunda sahilindeki mekanlardan birine oturup soğuk bir şeyler için ve mis gibi deniz kokusunu içinize çekin. Rüzgarla birlikte hissedeceğiniz huzura değer! İçinde kırlangıçların yuva yaptığı, vitraylı camlarıyla farklı bir yapı olan meşhur Taş Kahve’de Türk kahvesi molası verin.

Tekneyle, 22 adadan oluşan Ayvalık Takımadalarını keşfe çıkın, Güvercin ve Tımarhane Adalarını gezin. Meyhanelerin önünde dolanan Cunda kedilerini, sahilde uzanan köpeklerini fotoğraflayın. Güzel Cunda Sahilinde yürürken dondurmacılardan sakızlı dondurma ve lokma, tezgâhlardan buzlu badem alın. Şirin dükkânlardan, el yapımı bebekler, yel değirmeni bibloları, oyalı yazmalar; hediyelik eşyalar alın.


Cunda Adası’nda Yeme-İçme


1. Vino Şarap Evi

2. Cunda Taş Fırını

3. Karadeniz Pastanesi

4. Son Vapur

5. Bay Nihat Restoran

6. Deniz Restoran

7. Teo’s Restoran

8. Lal Girit Mutfağı

9. Adamis Zeytinyağlı Ev Yemekleri

10. Pizza Uno

11. Ayna Cunda

12. L’arancia Cunda

13. Tria Cunda – Papazın Evi

14. Adap Çorbacısı

15. Dondurmacı Cemal

16. Lokma İmparatoru

17. Cilveli Cafe Bar

18. Cielo Bistro Bar

19. Orman Kokteyl Bar

20. Luna Kokteyl Bar


Cunda Adası’nda mutlaka görmeniz gereken yerler;


· Sevim Ve Necdet Kent Kitaplığı

· Cunda Yel Değirmeni

· Rahmi Koç Müzesi

· Taş Kahve

· Anelemmatik Güneş Saati

· Cunda Tarihi Pazar




3- Şeytan Sofrası


Ayvalık’ta mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri de Şeytan Sofrası’ dır. Şeytan Sofrası’ nın en büyük özelliği tabii ki gün batımını buradan izlemenin insanda yarattığı harika duygular. Hatta bize göre Türkiye’de gün batımının en güzel izlendiği yerlerden biri burası. Gökyüzü alaca kırmızı bir renge bürünüyor akşam olurken, denize kızıl gölgeler düşüyor. Bizce burada güneş batmıyor, burada güneş denizle cilveleşiyor adeta. En sonunda güneşin güzelliğine dayanamayan deniz onu göğsüne saklıyor.

Hem hikayesi hem de muhteşem manzarası ile insanları büyüleyen Şeytan Sofrası, gün doğumu ve gün batımını izlemek için mükemmel bir yer. Günbatımı saatlerinde biraz kalabalık oluyor, o yüzden biraz daha erken gidip yer tutmakta fayda var. Tepeye çıktığınızda sizi muhteşem bir manzara karşılayacak; sonsuza kadar uzanan bir deniz ve karşınızda irili ufaklı bir sürü ada…

Bu tepe, eski bir lav birikintisinden oluşmuş ve yuvarlak bir görüntüsü olduğu için sofraya benzetilmiş. Buraya gelenlerin ziyaret etmeden geçemediği yer ise şeytanın ayak izi şeklindeki çukur. Bu çukur tepenin en ucunda bulunuyor ve demir parmaklıklarla çevrili. Çok rüzgârlı olan bu noktada insanlar bu çukura para atarak dilek diliyor ve demirlere kırmızı kurdeleler bağlıyor.

Bu çukurun insanlar tarafından merak uyandıran mitolojik bir hikayesi var; Bu hikâyeye göre; Zeus'un İda adındaki süt annesi, şeytanın Zeus'a zarar vereceğini düşünür ve bundan korkarak şeytanı kovar. Bu şeytanın 3 ayaklı olduğuna inanılır. Kaçarken bıraktığı ayak izlerinden birinin Şeytan Sofrası’nda olduğuna inanılır. Diğerleri ise İda dağlarının eteğinde ve Midilli Adası’ndadır.





4- Bademli Koyu / Dikili

Bademli Köyü, İzmir ile Ayvalık arasında kendine yer edinmiş, Midilli ile komşu, Maldivler kadar turkuaz ama oradan bile daha temiz bir denize sahip harika bir yer. Sural Çiftliği’ne sadece 40 dakikalık mesafede olan bu tatlı köy, zeytin ağaçları ile bezeli. Denize giderken, zeytin bahçelerinin arasından yol alıyorsunuz. Hal böyle olunca daha kızgın kumlardan serin sulara kendinizi atmadan önce içiniz kıpır kıpır oluyor.

Bademli Köyü’nde gezilecek çok fazla bir yer yok. Bademli plajları arasında en çok ilgi görenler; Fame Beach, Pissa Plajı, Kayra Beach.

Koy olarak sorarsanız; Killik Koyu, Zindancık Koyu, Hayıtlı Koyu tavsiyelerinde bulunabiliriz. Tüm bunlar dışında deniz kenarında aracınızı sürerken ani bir kararla durup denize atlamakta cezbeden seçenekler arasında.

Bademli’ ye gelmişken iskele marinasından günübirlik tekne turunu ayarlamanızı tavsiye ederiz. Teknenin kaptanına ‘’İstikamet Kalem Adası’’ derseniz Türkiye’nin Maldivleri olarak bilinen bölgeye doğru güzel bir yolculuğa çıkmış olursunuz.

Bademli’ de plajlardaki tesisler ve Bademli Köy merkezindeki birkaç fastfood yeri dışında çok fazla yeme içme yeri alternatifi yok. Ancak buraya kadar gelmişken koruk suyu içmeden dönmeyin. Köyün girişinde bulunan Kamil Baba’nın yerinde içebilirsiniz.

Ufak bir not; Bademli için en güzel zaman Temmuz- Ağustos , bu tarihleri kaçırmadan burayı görmenizi tavsiye ederiz.




5- Bergama Antik Kenti

Pergamon, günümüzde İzmir iline bağlı Bergama ilçesinin merkezinin yerinde kurulu antik kentin adıdır. Pergamon adı, bir söylence kahramanı olan Pergamos'tan gelir. Pergamos'un, Teuthrania kralını öldürdükten sonra kenti ele geçirdiği ve kendi adını verdiği sanılır. Başka bir söylenceye göre de Teuthrania Kralı Grynos savaşta Pergamos'tan yardım istemiş, zaferden sonra iki kent kurdurarak birine onun onuruna Pergamon, ötekine de Gryneion adını vermiştir. 2011 2011 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası Geçici Listesi'ne dahil edilen Pergamon, 2014'te ise Dünya Mirası olarak tescil edildi.

Bergama ya da Pergamon antik kenti ziyaret saatleri yaz ve kış olmak üzere ikiye ayrılmıştır. 1 Nisan-1 Ekim tarihleri arasında 08:00 ile 19:00 saatleri arasında, 1 Ekim-1 Nisan tarihleri arasında da 08:30-17:30 saatleri arasında Pergamon ören yeri açıktır. Gişeler kapanış saatinden yarım saat önce kapanmaktadır.

Bununla birlikte dini bayramların ilk günü saat 13:00’te açılmaktadır. Pergamon antik kenti giriş ücreti ise Müze Kart’ı olmayanlara 50 TL olup, Müze kart geçmektedir ve antik kent her gün gezilebilir. Ayrıca diğer bilgiler için 0232 631 2884 numaralı Bergama Örenyeri telefon numarasını arayabilirsiniz.


Bergama Pergamon Antik Kenti Yapıları Bilgileri

· Pergamon Kütüphanesi

· Bergama Pergamon Tiyatrosu Bilgileri

· Zeus Sunağı Ya Da Pergamon Sunağı

· Asklepios Tapınağı

· Dionysos Tapınağı

· Trojan Tapınağı

· Asklepion Sağlık Merkezi

· Kızıl Avlu

· Bergama Kilisesi

· Athena Tapınağı




6- Tarihi Adatepe Köyü

Adatepe Köyü, Küçükkuyu beldesinin kuzeyinde, yüksekçe bir tepenin içinde vadiye yerleşmiş, bir zamanlar Türklerin ve Rumların birlikte yaşadığı köydür.

Adatepe’nin ziyaretçileri için en büyük vaadi muhteşem restore edilmiş evleri ile gözlere bayram yaptıran sokakları. Ağırlıklı olarak taş Rum evleri var. Arada Osmanlı tipi konaklar da var ama daha çok yukarı mahallede. Avlusunu görebileceğiniz bir Osmanlı konağı, şu an otel olarak işletilen Hünnap Han. Evin alt katı ve avlusu zamanında hayvanlar için ayrılan bir bölmeymiş. Şimdiyse çok sevimli bir restoran olarak servis veriyor. Köyü gezerken, köyün müthiş manzaralı bir yamaçta ama deniz manzarasını nadir gören bir şekilde kurulduğunu göreceksiniz. Bunun sebebi denizden gelen işgalci ve korsanlardan köyü gizlemekmiş. Yüzyıllar içinde korsan tehlikesi azalınca köy yavaş yavaş denize doğru büyümeye ve sahilde bir liman oluşumuna yönelmeye başlamış. Bu dağ köyünün sahili olarak Küçükkuyu da anca o zaman gelişmeye başlamış.


Adatepe'de Gezilecek Yerler


1. Adatepe Taş Mektep

Gelelim bu harika oluşum Taş Mektep’e… 1947-1985 yılları arasında hizmet veren okul, 1985 yılında öğrenci azlığından dolayı kapatılır. Bina atıl kalır. Sonra bu köyü keşfedenlerce valilikten kiralanıp, restore edilerek felsefeyi, sanatı, tarihi, edebiyatı barındıran bir düşünce ve atölye merkezine çevrilir. Amacı “okulu uluslararası platforma oturtarak, bilgi zenginliğine ve düşünce çeşitliliğine ulaştırmak”. Kurucuları arasında akademisyenlerden, sanatçılara ağır toplar yer alıyor. Okul daha çok yazın faaliyet gösteriyor. Biz gittiğimizden okul kapalı ve kapısında bir özel mülktür uyarısı vardı. Ama o kadar güzel ki burnumuzu camına dayayıp içeriye bakmaktan kendimizi alamadık. Burada gerçekleştirilen tüm etkinliklerin programı için: www.tasmektep.com


2. Adatepe Zeus Altarı

Zeus Altarı, hem Adatepe’nin hem de köyün sırtını yasladığı, mitolojideki adı İda olan, Hera, Afrodit ve Athena’nın katıldıkları güzellik yarışmasının yapıldığı yer Kazdağları’nın en tepe noktalarından birinde bulunuyor. Burası tıpkı Assos Athena Tapınağı’nda olduğu gibi denize nazır konumuyla nefes kesen manzarası olan bir tepe. Düşünün tüm Küçükkuyu, Edremit Körfezi ve Midilli ayaklarınızın altında! Bu tepe üzerine, altarla birlikte Troya Antik Kenti’ni de keşfeden Heinrich Schliemann tarafından ortaya atılan, buranın İlyada Destanı’nda “Gargaros” olarak geçen tepe olduğunu iddiası var. Mitolojiye göre, Zeus Truva Savaşı’nı bu tepeden izlemiş. Buradaki altarın merdivenle çıkılan kayadan bir taht gibi olması, tüm körfeze hakim bir tepe olması özellikleri tasvir edilen yerin burası olduğu yönünde. Truva taraflarında bu kadar tasvire uyan bir yer olmaması da bu iddiaları güçlendiriyor.


3. Zeytin Müzesi

4. Kazdağları Milli Parkı

5. Mehmetalanı Köyü

6. Yeşilyurt

7. Assos


Adatepe'de Yeme-İçme

1. Adatepe Köy Kahvesi

2. Hurmalı Kahve

3. Otlu Dondurma

Köyde muhakkak yapılması gereken bir şey otlu dondurma yemek. O kadar beğendik ki sizin için fotoğrafını çekmeyi unutmuşuz. Külahı yarıladıktan sonra aklımıza geldi. Zencefil, kekik ve lavanta favorilerimiz. Hemen köy kahvesinin orada 1-2 dondurmacı var.




7-Yeşilyurt Köyü

Kaz dağlarının eteklerinde sık bitki örtüsü ile hem deniz hem dağ turizminin birlikte yaşandığı Yeşilyurt Köyü, deniz kıyısına uzaklığı sadece 3 km olan bir oksijen çadırıdır. Köydeki evler, taş mimarinin en güzel örnekleridir. Yüzyılların birikiminin oluşturduğu bu taş evler, son yıllarda İstanbul ve İzmir ‘den gelen ve doğal yaşamı seçen ailelerin, hatta yabancıların gözdesi olmuştur. Ayrıca rengârenk açan sardunyalar evlerin ön yüzlerini süslemektedir. Köyün patika yolları yürüyüşü sevenler için, ideal bir parkur oluşturur. Badem ağaçları ile bezenmiş yamaçları, şifalı bitkileri, baş döndürücü kokular saçan çiçek ve otları ile bezenmiş Yeşilyurt Köyü, özellikle astım ve kalp hastaları için gerçek bir şifa kaynağıdır. Bir zamanlar Rumların da yaşadığı Yeşilyurt Köyü ‘nün meydanında bulunan tarihi cami, minaresi ile dikkati çekiyor. Bu caminin yapımında Yunanlı ustalar çalıştığı için bu ilginç yapı, camiden ziyade kilise görünümünü andırıyor.

Yeşilyurt Köyü kahvaltı mekanları ve yöresel yemekler açısından da oldukça zengin bir köy. Mekanların hemen hemen hepsinde hem kahvaltı hem de zeytinyağlı yöresel yemekler bulabilirsiniz. Yörenin zeytin ve zeytinyağının neden çok meşhur olduğunu yediğiniz yemeklerden anlayabilirsiniz.

Yeşilyurt Köyü’de kuş sesleri ile uyanıyorsunuz. Sabah sokaklarında yürüyüşe çıktığınızda sizi tavuklar karşılıyor. Dar taş sokaklarından köyün meydanına ulaştığınızda ilginç mimarisi ile Yeşilyurt Köyü Camii dikkatinizi çekiyor.


Yeşilyurt Köyü Civarda Görülmesi Gereken Yerler


Köye daha gelmeden köyün girişinde sol tarafta Çınaraltı Şelale Restaurant, köy meydanında Çakır Kahvaltı Evi, Yeşilyurt Köy Konağı, Han Cafe ve Radika Cafe, köyün üst taraflarına doğru çıktıkça Ayten Ablanın Kahvaltı & MAntı Evi gibi birbirinden kaliteli mekanlarda gönül rahatlığıyla kahvaltınızı yapabilir, yöresel yemekler yiyebilirsiniz.


· Zeus Altarı

· Adatepe Köyü

· Tahtakuşlar Köyü

· Mıhlıçay

· Koyunevi Köyü Sahili’nde Sokakağzı Mevzii





Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page